7 Aralık 2011 Çarşamba

Püh ya aynı anda hem kanser hem insomniac oldum, ne talihsizim ben

Eee elbette o ihtişamlı önem hissi ve de kalabalığın o her şeyi unutturan gürültüsü bitecek ve gece olacaktı, ne sandın şapşal. Ve işte zurna adlı enstrüman bir yerlerde zırt pırt zırt diyorsa da bu en 'zırt' dediği anlardandır. Evet ve siz ilerde de sıklıkla tekrar edeceğiniz,o güzide, hiçbir boka yaramayan, deri tırmalayıcı saçma soruları sormaya başlarsınız ve böylece ruhunuzun derinlerindeki mazoşistle de sıkı muhabbete geçersiniz. Bu saçma sorular aşağıdaki gibidir;

- Neden ben?
*Valla sana özel bir şey değil, kendini öyle tepeye çıkarıp şımarmanın hiçbir anlamı yok,inan milyonlarca var. Hem arkadaşım bunca sene 'neden ben değil' dediğine de hiç rastlamadım, bence bu soruyu hemen unut yoksa kaybeden sen olursun, rencide ederim valla !

-Ölür müyüm acaba?
*Heyhat hangimiz ölmicez ki. Ah dostum asla unutma hepimiz bu dünyada misafiriz hey heyyyyy, hey gidi rahmetli babaannemin sakalları çıkmıştı yaa... ne yani 100 yaşına gelsen de dişsiz,sakallı falan olsan daha mı iyi???

-Ne kadar ömrüm kaldı acaba?
*Allah'ım nerede bir cahil onu tuttun bana verdin. Bak kardeşim şöyle anlatayım;şu an itibariyle senin ölme ihtimalini kanser olduğun için %50 varsaysak;tansiyon,iç kanama, kalp krizi,vs gibi ani hastalıklar,  trafik,gasp,kapkaç gibi vandalist kimliklerin olası saldırıları, güzide bir memlekette yaşadığımızdan sebep başımıza gelebilecek ne bileyim bir inşaattan cam,çimento,tuğla düşmesi, kazılıp uyarı işareti bırakılması unutulmuş herhangi bir kanalizasyon çukuru ve buna ek olabilecek çeşitli olur olmadık etkenler baz alınırsa dışarı çıkıp eve dönen herhangi birinin ölme ihtimali yaklaşık %72.  Bilmem anlatabildim miiiii !!!!!!

Şimdi bu yukarıdaki soruları dikkatle üç beş kez okuyun ve aklınıza her geldiklerinde hatırlayın ki bu saçma soruları sorarak ancak vakit kaybedersiniz. Ama tabi tüm bu söylediklerim hiçbir işe yaramayacak ve o gece, son derece saçma bu sorularla ve bayağı da uzun geçecektir. Hadi bir gecelik izin veriyorum ama bir daha olmasın! Tabi içinizden 'ya sen naptın sanki aslan' diye posta koymalık cümleler geçebilir ama benim hikayem trajikti ya, hiç sormayın.

Biz mevzuyu öğrendik, masaya oturduk ya hani, yani daha ilk evrede iken bizim masadaki herkes, annem,babam,amcam, anneannem, kardeşim falan hep ağlamaklı idi ve alışılageldiği gibi ailenin en şaklabanı olan ben, hepsini toplayıp o moral konuşmasını yapmak durumunda kaldım ve nasıl olduysa bir şekilde ben de anlattıklarıma inanmış olmalıyım ki o soruları hiç sormadım. Ah ah tüm ailenin yükü bende ya, ne bitmez çilem varmış, hep soytarılık yap, hep sempatik ol, hiçbir vasfın var gibi davranılmasın, zaten biliyorum önceki hayatımda da saray soytarısıydım ben.Bu arada belirtmek isterim ki zaten konu da bayağı geniş ve çok yönlü olduğu için o soruların hasretini de çok çekmedim, daha bayağı vardı zaten. Ben de onlardan beğendiklerimi seçip başımı yastığa koydum ve sabaha kadar cebelleştim, merak etmeyin yani kaderimiz aynı ;)


Meraklısına not: Bu yüzden bu tip umutsuz sorular aklınıza geldiğinde hemen ilk tuttuğunuz insanı alın ve kanseri nasıl yeneceğinizi oturup ona anlatın. Baktınız ki sokakta falansınız tanıdık biri yok hemen biriyle tanışın, böyle mucizevi bir rahatlama olamaz, güvenin bana, güven diyoruz arkadaş sorgulayacaksan okuma ya,bi git, kaybol, cık cık cık

Meraklısına bir not daha; herkes de uyudu, aman da hiç sevenim yokmuş, ne kadar da yalnızım gibi saplantılı düşüncelere kapılmayın, kimsenin uyuduğu yok




3 yorum:

anlatsam bi bok olmaz dedi ki...

ben bunu hak edecek ne yaptım? var bir de ve offf en beteri o =)

Unknown dedi ki...

dogru söze ne denir demi....

Ahmet Suat Yayla dedi ki...

akçiğer kanseri
lenf kanseri ne olcak bu hastalıklar

Yorum Gönder